Tembel Kızın Bakım Rehberi

Ne yapacaktım?
Bu ay kullandığım bakım ürünlerini mi yazacaktım?
Onların 1 ayda kullandığı ürünler ile 
ben tüm yaşamımı geçirdiğimi ortaya mı çıkartacaktım?
Rezil mi olacaktım?
Rezil olacaksam kendi yöntemim ile olaydım!
Oldum da.
 
Başlıyorum.
Çok bakımsal bir insan değilimdir.
Bakımlı yani.
Ama tabi hayatta kalmak için bir şeyler yapmak durumundayım.
Doğal olarak bunların olabildiğince pratik olması gerekiyor.
Yani benim bile yapabileceğim türden kolay ve dertsiz.

İşte bunlardan ilki ojeler.
Uzun denemelerden sonra, 
en kabiliyetsiz insanın bile sürebileceği ojeleri buldum.
Rimmel markasına ait ojelerin fırçası çok kalın ve sıkı.
Böylece neredeyse 2 sürüşte tüm tırnak kaplanmış oluyor.
Lalaaaa!
Bu sene Koton'da benzer bir fırça ile oje koleksiyonu çıkardı.
Renk yelpazesi de çok geniş.
Gelip gidip bir rengini alıyorum, çok da memnunum.

 
İkincisi saçlar.
Hayatım boyunca kısa saçlıydım.
Bakınız eski postlar.
3 defa saçım normal kız boyutunda uzadı,
hepsi de kendime "en hiç" bakmadığım dönemdi.
1) liseye geçerken
2) üniversiteye hazırlanırken
3) hamileyken
Hamileyken uzayan saçlar bende kaldı.
Kestirirsem, her sabah saçlarımı yapmak için
zaman ayırmam gerekir diye çok kestiremedim.
Sonuçta uzun saçı topuz yapıyorsun, oh bitiyor.
Neyse, saçlarımın bir dezavantajı da ince telli olması.
Hemen karışıyor.
Banyodan sonra açmak için spreyle dahi uğraşmak gerekiyor.
Bende de sabır yok, fırça ile dalıyorum.
Sonuç olarak da hatur hutur kırılıyor.

Gratis'de dolaşırken saç bakımı için bir şeylere bakıyordum.
Hemen hemen hepsi banyodan sonra ıslak saça şöyle böyle uygulanıyordu.
Benim de öyle bir zamanım yok. 
Olsa saçımı düzgün tararım, kırılmaz yıpranmaz zaten.
Sonra Pantenne'in onarıcı ve koruyucu serumunu buldum.
Kuru saça uygulanıyor yazıyordu.
İşte tam bana göre diyip aldım.
Şimdi çantamda duruyor.
Aklıma gelince çıkarıp saç uçlarına sıkıyorum.
Bu da haftada 3 güne falan denk geliyor.

Bu arada bu tarağı da yeni keşfettim.
Tangle Teezer markasının, uygun fiyatlı versiyonu; Swissco.
Bloglarda okuduğuma göre 2sinin arasında çok bariz bir fark yokmuş.
O halde uygun fiyatlı olanı alıp deneyeyim dedim.
Mucize!
Kendimde ayrı, Lâl'in saçlarında ayrı memnun kaldım.
Tarama(yani saç açma süremi) 3'te 1'e indirdi.

 

Ve yüz.
Caudalie'nin detoks maskesi bir eczane alışverişimde karşıma çıktı.
Birkaç şey sorduğum uzman, daha sonra yanıma gelip
bu maskeyi yapmamı önerdi.
Ben de ona "makyajı bile çıkarmıyorum, maskeyi asla yapmam" dedim.
"Gözenek ve siyah noktaları fark ettiğim için ısrar ediyorum zeten" dedi.
"İşe yarıyor olabilir de ben kullanmam" dedim. 
Kim daha inat diye uğraşıyorduk.
"Kullanmazsanız getirin, ben kendim alırım, kullandığım ürün" dedi, aldım.
O daha inatmış :))
Bu hafta 2 defa yaptım.
Memnun kalmasam 2.yi yapmazdım diye düşünüyorum.
Geri götürmeyi düşünmüyorum :))

 
Son olarak da diş.
24 saatin neredeyse 20 saati bir şeyler yiyen insan olarak
diş fırçalamanın bir etkisi olmuyor.
Fırçala akabinde ye, iç.
Bu gece de böyle, yataktan kalkıp kalkıp yemek yiyorum.
Bu minicik diş macununu dişi beyazlatma özelliğinin yanında
doğal olması ile de dikkatimi çekti.
Deniz tuzu ve minareller ile geliştirilmiş konsantre bir diş macunu.
Fırçaya pirinç tanesi kadar koyuyorsunuz.
Sigara kullanmadığım için ve çay-kahve de 
gün içinde 1den fazla içmediğim için ben etkisini görüyorum.
Bilmiyorum başkalarını nasıl etkiler?
Bunun da markası Dead Sea Spa Magik.

Aslında bir kaç pratik bakımım daha var.
Onları da toparlar bir ara yazarım.
Şimdilik bu kadar :)

Doorstepping

Hiç yorum yok:

Instagram