Bir pazar klasiği uzuuunn kahvaltı
ve arkadaşlarla Midpoint'te kahveden sonra
çalışma odasını toplama kaderime boyun eğip eve dönüş yoluna geçtik.
Pek tabii park ritüelini yerine getirdikten sonra :)
- Evet, o dobiş benim ve evet, kilo vereceğim-
Evde beni bekleyen manzara ise hiç iç açıcı değildi.
Yeni büfe geleceği için darmadağın edilmiş kitaplar,
ve ıvır zıvırların tıkıştırıldığı kutular, çantalar...
Bunların altından nasıl kalkacağımı düşünürken
birden aklıma Ayşim'in Ig'da başlattığı hashtag geldi;
#paylasalimcogalalim
Ve yıllardır ayrılamadığım, ev ev taşıdığım, gözüm gibi baktığım
kitaplarımın bazıları ile vedalaşmam gerektiğine karar verdim.
Kolay olmadı ama ani bir karardı, çok duygusala bağlamadan
4er, 5er ayırmaya başladım.
Ayırdıkça foto çekip Ig'ye koydum.
Koydukça okumak isteyenlere ulaştı.
Ulaştıkça daha fazla ayırdım, nasıl olsa değerini bilecek kişilere gidecekti.
Daha fazla okunsundu, bilinsindi, hafızalarda yer etsindi...
Hepsi bir hafta içinde yeni evlerinde olacaklar!
Ve ben hala bu odayı toparlayamayacağım.
This is the summary of my pazar!
