Nerede bu Dubrovnik'in denizi? dediğinizi duyar gibiyim.
Ne de olsa tertemiz denizi ile ünlü bir tatil şehri :) Onu sona sakladım, assolist niyetine ;)
Burası Old Town'a en yakın, hatta kalenin çıkışında sağda aşağıda diye tarif edilebilecek Banje Plajı. Dubrovnik'te öyle Türkiye'deki gibi alabildiğine uzun plajlar beklemeyin.
Dağlar denizi dik uzandığı için hep ufak tefek plajları. Kumsalları diyemiyorum çünkü onlar kayalıklara da plaj diyorlar. Vah vah! :)))
Hırvatistan'da butun plajlar devlete ait, tabi başka işletmelere kiralamadılarsa. Mesela bu Banje Plajı yukarıda gördüğünüz gibi, şezlonglu ve şezlongsuz olmak üzere 2'ye ayrılıyor. Burası para ödemeden kumların üstünde yatabileceğiniz kısmı;
Burası da East West diye bir kulübün kiraladığı kısmı;
Kumlu bir plaj gibi gözüksede iri iri taşlar olduğu için,
bir de "zaten 1gün denize giricez rahat rahat yatalım" anlayışı ile biz East West'i tercih ettik.
Yanlış hatırlamıyorsam 2 şezlong şemsiye için 20TL verdik.
East West gündüzleri plaj iken güneşin batışı ile birlikte yavaş yavaş gece kulübüne dönüşüyor.
Biz Old Town'daki küçük barları tercih ettiğimizden gitmedik ama yazın keyifli 1mekan olduğu belli.
Bizim gittiğimiz gün akşamüstü burada Lokrum Adası'na karşı bir nikah gerçekleşecekti, takı takmayalım diye erken kaçtık :)))
Bu da plajdaki sevimli dostumuz. Kendi gölgeliği vardı, hem de beleş :)
Giden olursa kaçırmasın diye girişinin fotosunu da koyuyorum. Zira Dubv.'te her yer gizlenmiş gibi :)
Bir başka denizsel etkinliğimiz de yaklaşık 2,5 saat süren Sea Kayaking yapmamızdı.
Bir sonraki gün felç olduk o ayrı :P
2 kişilik kanolarımız bunlar. 8 kanoluk bir grup ile kalenin Pile Girişi'nden çıkıp
yukarıda görülen Lokrum Adası'nın çevresinden dolanıp,
Banje Plajı'ndan bir kaç koy önceki bir yerde mola verip yemek yiyip snorkeling yapıp
tekrar Pile Girişi'ne geri döndük.
Bittik bittik, kollarımız kitlendi. Ama bir o kadar da mutlu olduk,
sonuçta deli gibi bir efor ile sporumuzu da güp güzel bir manzara da yapmış olduk :)
Güpgüzel manzara demişken aklıma Lokrum Adası'ndaki kayalıkların üstündeki Çıplaklar Plajı geldi. Bakir kayalıklar ve bakir olmadıkları kesin 50-60 yaş üstü amcalar teyzeler! Amaç ne? Nüdist saçmalığı da her zaman saçma sapan gelmiştir zaten. Sapıklığa kılıf! Iyyyy! İğrençti!
Bu da 2,5 saatin sonunda kıpırdayamayan bunyelerin kurulmuş makinaya verilen askerlik pozu :)))
2 kişilik tatilin en zor yanı beraber fotoğrafınızın yok denecek kadar az olması :(
Aslında gidilip görülesi bir sürü plajı ve adası var. Ama yazın sonu olması ve sürenin de kısa olması ndn. ile biz Old Town çapı çevresinde dolaştık.
Sonuç olarak Türkiye'den daha mı güzel derseniz tabiki de değil.
Ama tarihi korumaları ve yaşatmaları, deniz ve sokaklarını temiz tutmaları, el kadar ülkelerini dünyaya tanıtıp dünya sosyetesini çekmeleri açısından bizi hayli hayli katlarlar.
Ayrıca değişik ülkeler görmek, özellikle de bunu Türkiye'deki bir tatil fiyatına yapıyorsan...
Haydi güzel bir tatil için siz de şimdiden hazırlıklarınızı yapın ;)