Benim iyi kalpli arkadaşım Serpil
nam-ı diğer Otto Olmak veya Dijitalatolye
barınaklardaki canlara yardım için
bir ışık yaktı,
koptuk arkasından gittik.
Anladım ki evde kedi-köpek... beslemek ayrı bir hayvanseverlik,
bir şekilde mama-battaniye-ilaç temin edip
barınak yollarına düşmek ayrı bir hayvanseverlikmiş.
Barınaktaki canların yemek ve sudan çok
sevgiye ihtiyaç duyduklarını
onlarcası etrafınızı sarınca anlıyormuşsunuz.
Tek istedikleri başlarını sevdirmek,
en yakınınızda olmakmış.
Neyse...
Biz İzmir'de en çok ihtiyacı olduğunu duyduğumuz
Şopengazi Barınağı'na gittik.
Bu benim ilk barınak ziyaretimdi,
üstelik de Belediye eliyle değil,
doğal yollar ile ormanın içinde
bir hayvanseverin girişimi ile oluştuğu için
kısım kısım, köpek sayısı arttıkça
ve insanlar yardım ettikçe oluşmuş.
Benim için ilk izlenim
Maymunlar Cehennemi filminden bir kare gibiydi.
-Bu arada ben bu filmi çok severim-
Sanki köpeklerin dünyasına adım atmış gibiydik!!
Köpekler ile pek yakın teması olmayan Esra bile
kısa bir süre içinde can ciğer kuzu sarması olmuştu.
Tanıdığımız ve tanımadığımız pek çok kişinin
yardımı ile topladığımız mamalar
barınaktakileri o kadar mutlu etti ki :)
Bazı işletmelerin sürekli yardım etmelerine rağmen,
köpek sayısı nedeniyle
her zaman mamaya ihtiyaçları oluyormuş.
Biz iki defa gittik.
Her ay gideriz derken,
işten güçten, çocukların hastalıklarından sekteye uğradı :(
Mayıs'ta tekrar ihtiyaçları toplayıp
gitmeyi planlıyoruz.
Siz de gelmek, mama, battaniye, branda, çivi, çekiç,
süt, makarna, ilaç... yardımında bulunmak isterseniz
bize ulaÅŸabilirsiniz :)