Bugün alarmı bir güzel kapatıp uykuya devam etmişiz, kalktığımızda saat 9'du, ups! Hava da evde kalma havası, fırsatı değerlendirdim dabi ;) Yalnız zannediyordum ki parmağımı dahi disari çıkarmayacağım. Taaa ki Karpuz tuvalet için karşıma dikilene kadar! Sonrası fotograftaki gibi, bırrrr!
Anladım ki home-office/cafe-office hikaye. Nerde olursan ol, isin varsa kafanı bile kaldiramiyorsun. Uzun süredir blogla ilgilenemememin nedeni de budur :( Simdi post hazırlamak için kolay yollar bulmaya calisiyorum. Bu noktada da devreye Iphone giriyor. Bakalım başarılı olabilecek miyim? ilk post bugunku calışma mekanım Kitchenette'den, neselenmek için ısmarladığım Vanilla Sky ile ;D
Buluşma postuna öncelikle verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı
KafePi'ye saygılarımızı sunarak başlamayı 1 borç bilirim :P

Gerçi sonunda eğlenceye kaçırmak istemeyip çevrede takılan servis elemanlarının yanında
masaya oturan bile oldu ama neysee :)))
Gelim buluÅŸmaya;
Biz İzmirli blog yazarları, çizerleri, fotoğraf çekerleri, geyik yaparları(?!?)
oturur oturmaz muhabbete dalarız.
Amerikan servis deyip geçmez okur, Foursquare'den check-in yapar, fındık shot'ımızı kaparız ;)
2li muhabbetlere girer amaaaa...
Foto çekileceği zaman ayrılırız :P
Aramızın bu buluşmada katılan tatlı Ayşegül ve erkek arkadaşının (ki kendisi de blog sahibi bir şahsiyettir) süprizi ile coşarız.
Çekilişi sabırsızlıkla bekler ve...
Gutu'nun "Bakın ben çok şanslıyım bu aralar soyliyim" demesinden saniyeler sonra
Önümüze düşen "Gutu" yazılı kağıt ile şoka gireriz o_O
Bu şansın nedeni Saturn müdür, nedir? araştırır, bizim burcumuza da uğraması için yakarırız :P
-Bu da evdeki pisipisipisipisi (kendimi kaybettim)'lere giden yeni kardeÅŸ :) -
O kadar kokteyl de la Tipitip, Sulugöz ve Fındık Shot içer bi tane foto çekmeyiz :(
Mati'nin emriyle hoop diye bir oyuna başlar, alnımızdaki kağıtlarla dünyadan koparız;
İlerleyen saatlerde de çığırından çıkarız;
İşte böyle bir şey;
İki nokta üst üste, kapa parantez hem de 3 defa, iki nokta üst üste, büyük pe,
İki nokta üstüste küçük iks,
küçük o, alt çizgi, büyük o, noktalı vigül, kapa parantez,
ünlem , soru işareti, nokta, ohhhhh!!!!
2 gündür 2'de yatıyorum, bu hafta anormal çalıştım, bugün kısmet olursa Beyrut'a uçuyoruz, uçak saatine şimdi baktım, valiz hazır değil, hapşuruk krizi tuttu, ben se bilgisayarın başına oturdum kıtalarda surf yapıyorum :)
Tüm bunların sonucunda ortay "Olsa da..." postu çıktı;
Foto: Hypebeast, Selectism & Notcouture
Tüm bunların sonucunda ortay "Olsa da..." postu çıktı;
Olsa da GÄ°YSEK
Something Else by Natalie Wood
Olsa da ALSAK
Hard Craft Card Case
Olsa da TAKSAK
Warby Parker for Steven Alan
Olsa da KALKMASAK
The Koop chair by Karim Rashid
Olsa da İÇİNDE YAŞASAK
Salona hep eski model bir dişçi koltuğu istemişimdir. Hep hor görülmüşümdür :(
Gerçi bu berber koltuğu galiba?
Wanderlust Hotel by Asylum - Singapore
Foto: Hypebeast, Selectism & Notcouture
Pazar günü neler oldu bir bilseniz?
Tavla oynandı.
Karpuz dublörüm;)
"Sen beni hiç yendin mi?" provakasyonlarına gelinmeden itinayla "iddialı" oyun kazanıldı.
Eheh peh eh... :)))
Ä°ddia neydi?
Yenilen, pizza hazırlar!!! o_O
Önce hamur hazırlandı. Hatta hazırlanmaktan biraz fazlası...
Yok, düşmedi :)
Soslandı,
Evde tek olan malzeme peynir ile donatıldı,
KaÅŸar, tulum, parmesan!
Fırınlandı :D
(hep bu fiili kullanmak istemişimdir! Yemek prog.nı izle izle yapama, insan şişiyor bir yerden sonra)
ve masaya teÅŸrif etti!
Karpuz'un yolu hep yakınlara düştü :))
Eşitlik ilkesine dayanılarak kesildi, hıhı!
(Son anda biber toplayıp üstüne atmıştım, şimdi görünce hatırladım)
Afiyetle yenildi!
Hala hayretler içerisindeyiz, bizim evde böyle bir mutfaksal olay nasıl gerçekleşti o_O
Ve böylece evlendiğimiz günden beri evde bulunan bu tabaklar anlam kazandı :)))
(Laf aramızda evde hiç kullanılmamış bir düdüklü tencere var, darısı onun başına :))))
Bu kask hayatımıza ilk nasıl girdi hatırlamıyorum ama
ben ilkokuldayken babamın mağazasında durduğunu hatırlıyorum.
Peki babam motor kullanır mıydı?
Yok, çok pis araba kullanırdı :)))
Kullanış pisliğimi kendisinden aldığımı övünerek belirtmek isterim :P
Yalnız durduk yere pislik yapmam.
Hırs yapan sıkıştıran olursa affetmem, ne yaptıysa aynen iade!
Artık o noktadan sonra hareketinin acizliğine mi yanar,
bayan tarafından bu duruma düşürüldüğüne mi yanar, karışmam!
Efendi gibi gitseydi!
(bu noktada uslubuma yakışır bir fit-bolcu pozu vermeden olmaz, top yok-kask var)
Konu nasıl başladı nereye gitti, gelelim kaska,
benim işte o yaşlardan bir bağlılığım başladı bu kaska, ben nereye o, oraya durumu!
Evlenince çeyizimin güzide bir parçası olarak onu da getirdim tabi :))
Sonuç olarak bu birlikteliğimiz bende ciddi ciddi motor saplantısı yaptı.
Tabi mevzu bahis Vespa! (Gerçi önce Çin alırım, kırıcam ya;))
Bu saplantı
Zoban'ı gördükçe şiddetleniyor, Styleboom boom zaten, Biu'nun çabaları beni gaza getiriyor falan...
Yalnız Türkiye koşullarından acayip tırsıyorum.
Bir kaç ay önce bir arkadaşı da feci bir şekilde kaybettik :(
Aile de karşı (selam anne! büyük yemin var ortada)
Neys, bu kask neredeyse benimle yaşıt, içi dökülüyor.
ben scooter a henüz binemiyorum.
Evde -mış gibi yapıyorum!
Karpuz da anlamsız gözlerle beni izliyor: "Anne sen iyice delirdin ha! Isırırım bak!"
S-shirt: cağnıım BosPa (10TL) / Tayt: Stradivarius / Babet: Zara
Akşam 18 yıllık arkadaşım, 14 yıllık sevgilim, 6 yıllık kocamın doğum günü!
Hesaplarda karışıklık olmasın, toplayarak gitmeyelim lütfen,
sonra merdiveni 50'ye dayamış gibi bir hesap çıkar :)))
(92-96-04 olayımız budur)
Bu süre zarfında şu veya bu nedenle o kadar çok hediye aldım ki hediyeler tükendi, yaratıcılık yerlerde sürünüyor. Ondan, son yıllarda hediye işini uzun zamana yaymaya, beğendiğimiz bir şey oldukça almaya başladık. Yaşlılık işte ;))
Neyse ondan bugün hediye mevzunu geçip direk ne giyeceğim kısmına geldim;
Şöyle bir "balıktan geliyordum, kokteyle çağırdılar" kombinasyonu yaptım
ama az önce indiren yağmurdan sonra ayakkabılar yalan oldu herhalde :(
Olmaz di mi? Ben gideyim biraz daha kurcalayayım.
Zaten ne karanlık çekmişim renk menk anlaşılmıyor :(
Bluz:Terkos / Pantalon: Topshop - Terkos'dan çıkma ;) / Ayakkabı: Mango (indirim ganimeti)
Yani hepsini toplasan 60-65TL tutar, misss, bayıldığım alışveriş türü ;)
Nerede bu Dubrovnik'in denizi? dediÄŸinizi duyar gibiyim.
Ne de olsa tertemiz denizi ile ünlü bir tatil şehri :) Onu sona sakladım, assolist niyetine ;)
Burası Old Town'a en yakın, hatta kalenin çıkışında sağda aşağıda diye tarif edilebilecek Banje Plajı. Dubrovnik'te öyle Türkiye'deki gibi alabildiğine uzun plajlar beklemeyin.
Dağlar denizi dik uzandığı için hep ufak tefek plajları. Kumsalları diyemiyorum çünkü onlar kayalıklara da plaj diyorlar. Vah vah! :)))
Hırvatistan'da butun plajlar devlete ait, tabi başka işletmelere kiralamadılarsa. Mesela bu Banje Plajı yukarıda gördüğünüz gibi, şezlonglu ve şezlongsuz olmak üzere 2'ye ayrılıyor. Burası para ödemeden kumların üstünde yatabileceğiniz kısmı;
Burası da East West diye bir kulübün kiraladığı kısmı;
Kumlu bir plaj gibi gözüksede iri iri taşlar olduğu için,
bir de "zaten 1gün denize giricez rahat rahat yatalım" anlayışı ile biz East West'i tercih ettik.
Yanlış hatırlamıyorsam 2 şezlong şemsiye için 20TL verdik.
East West gündüzleri plaj iken güneşin batışı ile birlikte yavaş yavaş gece kulübüne dönüşüyor.
Biz Old Town'daki küçük barları tercih ettiğimizden gitmedik ama yazın keyifli 1mekan olduğu belli.
Bizim gittiğimiz gün akşamüstü burada Lokrum Adası'na karşı bir nikah gerçekleşecekti, takı takmayalım diye erken kaçtık :)))
Bu da plajdaki sevimli dostumuz. Kendi gölgeliği vardı, hem de beleş :)
Giden olursa kaçırmasın diye girişinin fotosunu da koyuyorum. Zira Dubv.'te her yer gizlenmiş gibi :)
Bir başka denizsel etkinliğimiz de yaklaşık 2,5 saat süren Sea Kayaking yapmamızdı.
Bir sonraki gün felç olduk o ayrı :P
2 kişilik kanolarımız bunlar. 8 kanoluk bir grup ile kalenin Pile Girişi'nden çıkıp
yukarıda görülen Lokrum Adası'nın çevresinden dolanıp,
Banje Plajı'ndan bir kaç koy önceki bir yerde mola verip yemek yiyip snorkeling yapıp
tekrar Pile Girişi'ne geri döndük.
Bittik bittik, kollarımız kitlendi. Ama bir o kadar da mutlu olduk,
sonuçta deli gibi bir efor ile sporumuzu da güp güzel bir manzara da yapmış olduk :)
Güpgüzel manzara demişken aklıma Lokrum Adası'ndaki kayalıkların üstündeki Çıplaklar Plajı geldi. Bakir kayalıklar ve bakir olmadıkları kesin 50-60 yaş üstü amcalar teyzeler! Amaç ne? Nüdist saçmalığı da her zaman saçma sapan gelmiştir zaten. Sapıklığa kılıf! Iyyyy! İğrençti!
Bu da 2,5 saatin sonunda kıpırdayamayan bunyelerin kurulmuş makinaya verilen askerlik pozu :)))
2 kişilik tatilin en zor yanı beraber fotoğrafınızın yok denecek kadar az olması :(
Aslında gidilip görülesi bir sürü plajı ve adası var. Ama yazın sonu olması ve sürenin de kısa olması ndn. ile biz Old Town çapı çevresinde dolaştık.
Sonuç olarak Türkiye'den daha mı güzel derseniz tabiki de değil.
Ama tarihi korumaları ve yaşatmaları, deniz ve sokaklarını temiz tutmaları, el kadar ülkelerini dünyaya tanıtıp dünya sosyetesini çekmeleri açısından bizi hayli hayli katlarlar.
Ayrıca değişik ülkeler görmek, özellikle de bunu Türkiye'deki bir tatil fiyatına yapıyorsan...
Haydi güzel bir tatil için siz de şimdiden hazırlıklarınızı yapın ;)
Hakkımda
Ben bu bloğu kötü emellerim için kullanıyorum; Derdimi dinler misin sayfaları, Hatırlamıyorum kayıt tutar mısın arşivi, O gün ne olmuştu günlüğü, Neydim ne oldum ansiklopedisi, Uydurduğum kelimelere TDK yetmiyor sözlüğü, Bir fikrim var patent enstitüsü, DIYdığım zamanlar oluyor TV programı...

Hala Blog Okuyor Musunuz?
EN ÇOK OKUNANLAR
-
2010'dan beri Tüm dünyayı konuşturan Flat Belly Diet nam-ı diğer Düz Bir Karın İnce Bir Bel 'i duymayan var mı? Pr...
-
Bu ay Doorstepping, 4. senesine giriyor o_O Hem daha yeni başlamış gibi, hem yıllardır benimle varmış gibi... Tuhaf bir his! ...
-
Sadeleşmeye çalışma serüvenimi biliyorsunuzdur. Şimdi tekrar kafa ütülemeyeyim. Ütüle ütüle! derseniz, bu link o yazıya ait; sadelik ...
-
2 seneden beri, evdeki eşya kalabalığı üstüme üstüme gelmeye başladı. Benim ıvır zıvırlarım, Lal'in eşyaları... Ahmet minimal yaşad...
-
Loreathan 'dan 2010 model MİM geldi. 2010'dan beklentilerim; Öncelikle SAĞLIK; İşyerimiz İzmir'i çevre ilçelere bağlayan ve...
-
Sizi bilmem ama ben bunlar ile oynadığımı çok net hatırlıyorum. Özellikle şu kırmızı mayolu, mavi gözlü olan anılarıma bile gitmedi. Şurada ...