Dubrovnik sen ne güzel bir yersin - 2 - BUZA

Bir önceki postu BUZA yolunda bırakmıştık ya, işte oradan devam :)

Bu Buza bir Dubrovnik efsanesi, araştırmadan giden turistlerin asla haberi olmayacağı, ismini duyanlarında arasa bile belki bulamayacağı bir yer! Aslında 2 yer; Buza I ve Buza II ;)

 Ve Buza ile ilgili tek tabela da bu?!?
Öyle rahat bir işletme, adam gitmiş kayaların üstüne 2 sandalye koymuş ve Dubrovnik'in en pahalı içkisini satıyor! Amaaaaaa manzara muhteşem!

İşte Buza I;
Burası Buza I!!!
Bak şimdi ortama, gel de içme! 
Yine bir ton göbek ve yanak yaparak geri döndüm :(
Buza I'i bulmak bir olay çünkü her yerde Buza II'nin tarifi veriliyor. (Kendi sitesinde bile)
Tüm internet araştırmalarına rağmen bir türlü Buza I'in tarifini bulamamıştım, neyseki Dubrovnik'ten Time Out Dubrovnik'i aldım da buradan en azından hangi sokaktan gidileceğini öğrendim ;) 

Biz ilk gün kolay olduğu için Buza II'yi bulduk, işte bu yarıktan giriliyor :))

Bulmanın sevinci yüzümden okunuyor mu?

İlk gün akşamüstüne doğru hava hafiften serinleyince s-shirtler giyildi tabi.


 Bu Hırvatların 2 birasından biri; Ozujsko! Ben beğendim :)

 Rüzgardan darman duman olmuş saçlarım, her tatil özenle hazırladığım gezi notları defterim, 
sürekli kaybettiğim foto.makinası kapağım :P

Burası da Lokrum Adası, Dubrovnik'e en yakın ada (içinde çıplaklar plajı var - felaketti, felaket)

Neyse konudan sapmayalım, Buza gündüz denize girilen, akşamüstü günbatımı izlenmek için gelinen, gece de dolunay varsa enfes olan(mış) bir mekan.
 Hırvatlarda bizim gibi gözünü para bürümüş bir işletme anlayışı yok. 
- 4 kişilik masaya oturulunca kaldırılmıyorsun, 1 kişi bile olsan.
- Oturur oturmaz başına biri dikilmiyor.
- Sadece bir içecek ile saatlerce oturuluyor...falan filan.
Burası daha da beter :) Oturuyorsun, bekliyorsun bekliyorsun adam gelmiyor. Ulan ne gelmiyolar diye gözgöze gelmeye çalışıyorsun, bakmıyorlar. En sonunda kalkıp kendi biranı kendin alıyorsun :)))
Sonra ister masada iç, ister kayada ;)

Kareye girmişken Kurbağalı Broşuma yakın çekim;
"Don't Eat, Just Kiss" Bugga'nın en sevdiğim parçalarından :D

Bu da Buza I'e tepeden bakış, surları gezerken yerini bulup, bir sonraki gün de yerini keşfettik;

Olum sen kimden saklanıyorsun deyip, bir sonraki sabah erkenden kalkıp keşfini yaptım. 
Gerçekten yerini bulmak için bir miktar kaybolup duvarında "No Topless, No Nudist" yazan bir yarıktan dalarak buldum :)))

 Neyse Buza II'ye 3. gün, sabah 2,5 saatlik yorucu bir Sea Kayaking(yani gelişik kano) turundan sonra pestil olarak geldik. 
Kaleden yukarıda gördüğünüz Lokrum Adası'na kürek çekerek gidip.... bunu da sonra anlatırım ;)

Biz gittiğimizde herkes denize giriyordu, bizim de kanoda d.müz donduğu için odaya gidip, giyinip gelmiştik. Tüm tur boyunca tutmayan hava tahminini yine de dinleyip yanıma şemsiye almıştım.

 Tabi işimize yaradı :) Tüm uğursuzluğumuzla içeriye girdiğimiz anda yağmur yağmaya başladı :P
Hoop, tüm cıbıldaklar masaları boşalttı, biz gittik şemsiyemizle oturduk :))) 
Halbuki zaten suya giriyorsun di mi, ne diye gökten yağan sudan kaçıyorsun :)))
 Araya iphone'dan bir foto

!

2 kişi gezince makina kurularak çiftli foto çekilir, o da biraz zor olur;
Bir düzgün foto için bir biranın dibi bulunur :)

Sonuç olarak her iki Buza'nın da dekor kaygısız ortamı, gelenlerin kendi halinde oluşları, çalan müzikleri ile 60-70lerdeymişiz izlenimi bıraktı. Sevdik, çok beğendik, yine geleceğiz daha sıcakta :D

S-shirtler : Free - Back to Life etiketli bir marka BosPa'dan 
Kot : Kipa (burada anlatmıştım)
Çanta & Babet : Zara
Broş : Bugga (yukarıda linki var)

Not 1 : Unutmadan Buza'larda yemek yok! Aç kalırsın valla ;)
Not 2 : Bu arada Buza "delik" demek :)
Not 3 : Dubrovnik notları devam edecek!

Doorstepping

9 yorum:

noraashira dedi ki...

ya ben cok istiyorum gitmeyi, hele sen boyle anlatinca ucaga atlayip gidesim geldi :)

Loreathan dedi ki...

Hırvatistan'a kadar gittim ama Dubrovnik'i görme fırsatım olmadı :(. Çok güzelmiş sayende tanıdık biraz:)

secondhandsmile dedi ki...

dubrovnik merakım bu yazıyla daha da arttı, noranında dedigi gibi gitmek lazım bir an önce.. buza 1'e de bayıldım :)

stuven dedi ki...

harika bir yermiş. fotoğraflar müthiş.

gidesim geldi :))

Zeynep'in Evi dedi ki...

fotoğraf makinemin kapağını bende çok sık mkaybediyorum:) fotolar yine harika:)

Kolyekolik dedi ki...

bayılmıştım ben de kale içine dubrovnikte.. bu arada lokrumdaki çıplaklar kampını, hvar'dakilere tercih ederim desem yeridir.. özellikle lütfen 65 yaş üstü erkeklere yasak getirilsin :)))

Stil Direktoru dedi ki...

Sorma valla 3 defa gittim 4ye gidesim var. Banu Alkan'ın memleketi duyunca hadi ya demiştim :)

Haydins dedi ki...

:) çok Türk vardı zaten Dubrovnik'te bayram dolayısıyla..Çıkarma yapmışız biraz:))
Bir kaç tanesiyle bilmeden ingilizce bile konuştuk hahha .. çok komikti :)

Doorstepping dedi ki...

Nora, valla önceden ayarlanırsa çok da hesaplı oluyor. Bodrum, Çeşme'ye gideceğin fiyata yurtdışına gidiyorsun. Aynen ben de bir daha gitmek istiyorum.

Lore, artık Hesi'yi de alır birlikte gidersiniz :D

SecondHandSmile, :) Buza'ların doğallığı sakinliği de ayrı güzel :)

Stuven, gitmelisin ;)

Zeynep; teşekkürler, aylardır kayıp kapağı dün buldum :))

Kolyekolik; :D Iyyy iğrençler, bir de amaçlarını anlayabilsem, bildiğin sapıklığa bulunmuş kılıf Nüdistlikmiş, peh!

Direktör, aynen her ay gidesimiz geldi bizim de :) Banu Alkan'da yine iyi çıkmış oradan kızlarının genel bir güzelliği yok çünkü :)

Haydins, :)) Evet, biz turdan ayrıldığımız için rehber ile şehir turu yapmadık. Ara ara Türk turlarının arasına karışıp dinliyordum :)))

Instagram