Sadeleşme İyi Gelir

2 seneden beri, evdeki eşya kalabalığı üstüme üstüme gelmeye başladı.
Benim ıvır zıvırlarım, Lal'in eşyaları...
Ahmet minimal yaşadığı için evin her yeri bizim eşyalarımız ile doluydu.



Ondan Lal'in küçülen kıyafetleri, yaşı geçen oyuncaklarını
ara ara hep ayıklayıp ablamız Sevilay'a verdik, 
o da gittikçe köyündekilere götürdü.


Ben daha az almaya başladım.
Bunda en çok kilonun faydası oldu.
Kilo aldıkça mevcut kıyafetler üstüme olmadı,
yenilerini aldım, onları da kilodan üstüme yakıştıramadım.
Derken kıyafet almaya eskiye nazaran %90 son verdim.
2-3 senedir hiç giymediğim kıyafetlerimi de ara ara verdim.

Ama yine de ev dolu.
Lal büyüdükçe kıyafet de oyuncak da sürekli alınıyor.



Benim de en son kıyafet verdiğimden beri,
kendime saklamaktan vazgeçtiğim kıyafet ve ayakkabılarım var.
Arka balkonu karıştırdım, oradan da bir sürü şey çıktı.

Kitaplarımı zaten hep veriyorum.
Hem grup grup, hem de tek tek, biliyorsunuz.
Ama yine de var, yine de alınıyor...



Ama "Sade" kitabını okuduktan bir atak daha yapmaya karar verdim. 

Şimdilik yaptığım, araştırdığım ve 
Instagram'da post yaptığımda gelen fikirlerden yola çıkarak
evi ve hayatımı şöyle sadeleştirmeye karar verdim;



1) Lal'in kıyafet ve oyuncakları:
Bunları geçen ay Ottolmak ön ayak olmuştu.
İzmir'deki mültecilere vermiştik.
Bu sefer de aynı şekilde yaparız.

2) Bizim kıyafetler ve ayakkabılar
Bunların bir kısmını yine mültecilere vermiştik.
Tabi kendi koşullarında giyilebilecek olanları.


Hilton'da çalışırken sürekli kıyafet toplardık.
Personel panolarının altına kutular koyardım.
Epey eşya toplanırdı, 2-3 ayda bir 
Karşıyaka Belediyesi'ne götürürdük. 
Çünkü onlar eşyaları temiz bir şekilde, raflara koyarak,
belediyeye bağlı ihtiyaç sahipleri geldiğinde 
insanca dağıtıyorlardı.
Kıyafetleri nereye vereceğimizi ararken
kıyafetleri çöp yığını gibi üst üste dökmüş
bir sürü dernek ile karşılaştım :(



3) Eşyalar
Şimdiye kadar eşyaları hep eş-dost ile paylaştık.
Daha da büyük mobilyamsı şeyleri
İzmir ile Karşıyaka Belediyesi 'ne ve Kızılay'a verdik.
Belediyeyi veya Kızılay'ı telefon ile arıyoruz, 
1 hafta içinde gelip alıyorlar.

Yine öyle bir şey yapmayı planlarken
Instgaram'dan gelen fikirler daha cazip geldi.
Bir tanesi Sadeleşiyoruz ;
Felsefe Köyü inşaatı için Nesin Vakfı'na 
bağış malzemesi olarak eşya göndermek.
(Beni haberdar eden Gökşen'e teşekkürler) 

Diğeri Hipder ;
Hayvanlar için Projeler Derneği
Bağışlanan ürünleri açık arttırma ile satıp
hayvanlar için kaynak sağlıyorlar.
(Dernekten beni haberdar eden Aslı'ya teşekkürler)

Sizin de bildikleriniz varsa yorum yapabilirsiniz.
Belki başka arayanlar da vardır :)




4) The Others
Şimdiye kadar hiçbir şeyimi satmadım, hep verdim.
Ama şu aşamada zamanında gereksiz aldığım 
veya gereksiz bir paraya aldığım şeyleri 
değerinden az da olsa satarak elimden çıkarmak istiyorum.
Bu bir şekilde kendi aptallığımı, kendime affettirmek çabası.
Bunun için Let Go ve Gitttigidiyor'u deneyeceğim.
Olmazsa çok da uğraşmam, diğer yöntemlere geri dönerim.
Umarım bir kaç tane satıp ruhumu rahatlatabilirim :))

Şimdilik durum budur.
Sadelik yolundaki serüvenimi paylaşırım.


Doorstepping

5 yorum:

Gökçen dedi ki...

Ben özellikle kızımın çok para verip aldığım kıyafet ve oyuncaklarını Tutumluanne'de satıyorum. Aklında olsun orası da bu iş için uygun bir platform.

Sade Hayatım dedi ki...

Merhaba,

Öncelikle hepimizin çılgınlar gibi tüketime yönlendirildiğimiz bir dönemde (reklamlar, çevre, alışkanlıklar vb) sadeleşmeyi seçtiğiniz için gönülden tebrik ediyorum. Sadeleşmek dışarıdan kolay gibi görünse de aslında yılların birikiminden, egolardan, materyalden vazgeçmek bizler için kolay olmuyor maalesef. Sabır ve irade gerektiriyor. Özellikle bu yüzden tebrik ediyorum.Sadeleşme yolunda attığınız adımlar çok başarılı. İnsanın yaşam alanı ferahlamadan minimal bir hayata başlayabilmesi zor. Çünkü o dağınıklık hep yorucu, dikkat dağıtıcı olmaya devam ediyor. Ben de yaklaşık 3 aydır sade bir hayat yaşamaya çalışıyorum. Umuyorum benim paylaşımlarımın da, sade bir yolda ilerlemek isteyenlere bir nebze de olsa faydası dokunur diye düşünüyorum.

Sadelikle kalın.
Sevgiler
Banu

Unknown dedi ki...

Evde herseyin hep fazla geldiği birisi de benim:) Bir de hep 'ne gerek var' ci bi insanım. İhtiyacım olan şeylerden sadece 1 tane almayı alışkanlık haline getirdim. Herhangı bir hızlı tüketim malzemesi ise onu da bir önceki bitmeden 2. Yi almıyorum ki nasılsa yedekte var rahatlığına dayanarak ilkini çabuk harcamayayim. Benim için en iyi detoks taşınırken oldu. Diğer evden sadece Dila'nin mobilyalarını getirip diğerlerini eski yenileme/ azaltarak yerine koyma çözümleriyle gayet makul bi bütçeyle hallettik. LetGo pek iyi bi uygulama bence;)

ahu dedi ki...

letgo ve gg de satıcı adını paylaşırsan takip edebiliriz:)

Nazey dedi ki...

Bende seninle giriyorum sadelesmeye, takipteyim ��

Instagram