Zaten çekirdek olan ailemizin İstanbul ve Amerika'daki fertleri
yazın bir defa Çeşme'de buluşuyor.
Yeni aldığım monopodu denemek için 10 numero ortamdı.
Monopodu da sonra anlatırım ;)
Lâl, Deniz Alex ve son numara Jon Ömer.
Elde sopalar keşif için dedeyi beklerken.
Lâl'in duruşu ile ilgili yorum yapmak istemiyorum :))
Etrafı iyice talan ettikten sonra
rüzgarlı havadan dolayı plajları es geçip
dağıtması serbest olan ;P Moy Otel Alaçatı'ya yollandık.
Sonrası keyif, meyif işte!
Havuz, atıştırma, anılar arasında dolaşma...
İki minyonun başını bekleyen annem.
Ondaki enerji bende yok o_O
Ada ile havuz qeyfi!
Lâl, anneme konuşabildiğinden beri Ada diyor.
Ha bu arada Moy Otel'le ilgili ayrıntılı yazı
yine Yapılacaklar Listesi'nde.
Sonuç olarak gündüzün son saatlerinde ki
bu 19:00lar civarı oluyor,
çocukların birer birer nakavt olmasıyla
oteldeki süremizin de sonuna geldik.
Yooo, Lâl pek tabi nakavt olmadı, yo yo!
Bizim gün bundandır ki bitmedi, Alaçatı'dan devam...
BeÄŸendik Abi'de lezzete doyduktan sonra
(Onun yazısı YL'de değil henüz :))))
Lâl ile benim en sevdiğim kitapçıya gittik; Keyfekeder Kitap Vs.
Bayılıyorum içinden çıkmak istemiyorum,
sonunda kolumda bir sürü kitap ile ayrılıyorum.
Çocuk bölümü olması bir yana,
güzel zaman geçirebileceğiniz bir cafesi de var.
Keyfekeder ile ayrıntılı YL yazısını buradan okuyabilirsiniz.
Velhasıl bizim gün bir türlü bitmedi.
Alaçatı'da bir kaç tükkan
ve 1-2cafe ziyaret etmeden mümkün değildi.
Üstelik bu eküride 90 yaşındaki anneannem de vardı.
Gezenti aile diyorum, abartı mı?